31 Ara 2018

2019'LU 12 AY

                              12 ay

Bizler yani sistemin üyesi robotik canlılar, yeni bir yıla girişimizi kutladıktan sonra yine sistem gereği olarak kurulu alarmlarımızla aynı saatte kalkmaya, rutin işlerimizde çalışmaya devam edeceğiz. Sistemin birer üyesi olarak yine Pazar ve ertesiler  (bir şarkıdan alıntı)  yine ay başı - ay sonu demeye ve haftaların ve ayların birbirini kovaladığı 2019'lu bir 12 ay daha yaşayacağız.

Peki yıl bitişini veya yeni yıl başlangıcını sadece ezbere bir kutlama gibi görmesek de kendimize bir  öz eleştiri bir artı-eksi değerlendirme gibi ele alsak nasıl olur ?

Şöyle bir 2018'e bakarsak neleri katmışız kendimize, yapamam dediğimiz neleri yapmışız, hangi korkuları yenmişiz, hangi kitapları okumuşuz, hangi müzikleri keşfetmişiz, hangi iyi filmleri izlemişiz, kimlerle tanışmışız, nerelere seyahat edip, hangi hikayeleri keşfetmişiz, kimlerden neler öğrenmişiz, kimlerin hikayesinde küçük de olsa kahraman olmuşuz, kimlere ilham olmuşuz, kötümser bakan hangi hayat yolcularına alternatif yollar sunmuşuz da onlara yolunu bulmasında ipucu olmuşuz?

Geriye baktığınızda bunlardan en az birkaçını yaptığınızı biliyorsunuz. Farkında olun ya da olmayın. Birilerinin hayatına dokundunuz. Bu olayları düşünmek bile 1 yılda nereden nereye olgunlaştığımızı görmek bile bize yeni bir yıla girerken umut oluyor. İyilikleri, güzellikleri, başarıları düşündükçe daha fazlasını yapma isteği ve hevesi oluşuyor. İşte yeni bir yıla girmenin en güzel yanı bu aslında.

Evet sadece takvim değişiyor. Yarın uyanınca her zamanki gibi olacak. Yeni yıl bize hiç bir şey getirmez. Çünkü biz getiririz her ne getirmek istersek hayatımıza. Biz katarız en güzel anları yaşamımıza. Bu anları da 2019'un sonunda tekrar toplarız yine. Yine iyi hissederiz, yine planlar yaparız. Belki küçücük bir kararla hayatlarımızın değişimine katkı oluruz. Başta bahsettiğim o robotik canlılardan değil de belki biraz daha samimi, empati kuran, sevgi yayan, enerji saçan, içimizdeki coşkuyu sonuna kadar paylaşabilen ruhsal canlılar oluruz.

Zamanın öylece akıp gitmesine bu yıl izin vermeyin. İpleri elinizde tutun. Anları bırakmayın. Hepimiz şöyle bir söz verebilsek ne güzel olur mesela; sosyal medyayı birbirimize ulaşma amaçlı duyarlıca ve daha az kullansak, gerçek hayatlarımıza daha çok odaklansak, daha gerçek olsak hepimiz. Çok güzel olmaz mıydı ?
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder