26 Oca 2020

Joker' ı Sevmek

joker


Bir insanın içindeki kötü yanın uyanması ancak ve ancak sevgisizlikle olur. Çoğumuz sevilmediğimiz durumlar da olsa doğrusu yanlışı tartışılsa da ağırlıklı olarak sevildiğimiz için herhangi bir katile ya da psikopata dönüşmemişiz. Ama her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğu için her birimiz birer Joker olmaya adayız aynı zamanda. Bu bir film eleştrisinden çok Joker üzerinden sevginin önemini anlatmak istediğim az da olsa spoiler içeren bir yazıdır. 

Sevgi bizim içimizdeki iyiliği besler ve aldığımız ve verdiğimiz sevgi kadar iyi oluruz, bu yönümüzü gösteririz dışarıya. Belki de başka şartlarda yaşıyor olsak, sevgisiz kalsak şimdi olduğumuz kişiyi tanıyamayacak kadar değişiriz kim bilir ? 

Bir söz var ya hani ''Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, gün gelir ısınmak için köyü yakar.'' İşte tam olarak bunun hikayesi Joker. 

Sevgi ve sevgisizliğin uç noktalarında geziniyor. İlk tercihi sevgi iken, verdiğinin karşılığı her zaman insanların anti-sempatisi ve nefreti olduğunda kahramanımızın Joker'a dönüşmekten başka bir seçeneği kalmıyor. Hayatı bir öldürme oyununa çeviriyor ve işte böylece içini ısıtıyor bundan mutlu oluyor. Tepkisini böyle gösteriyor. 

Bu filmi yargılamadan kimseyi suçlamadan izlemek gerekir. Hikayenin sonu Batman'e bağlanmış olsa da Joker'in tarafından olayların nasıl ilerlediği onun da hikayenin sonunda dönüştüğü yere kolay gelmediğini anlayabilmek gerekir. Bir de kendimize sormalıyız; bizlerin hikayelerinde de acımasızca yargılayıp, sevgimizi gösteremediğimiz, empati yapamadığımız birileri var mı diye. Çünkü her ne kadar film de olsa insanların davranış şekilleri çok da abartılı değil. Zaten tüm o duyduğumuz haberlerde izlediğimiz birilerine zarar veren hatta can alan kişiler bu tür davranışlara maruz kalmışlar. Sevginin eksikliğini hissedip onu kendi yöntemleriyle almaya çalışma çabası her biri. 

Sevgi verebileceğiniz en kolay ve en değerli şey. İçinizden bir şey eksiltmediği gibi sizin de sevgisiz kalan yaralarınızı iyileştirme terapisi aynı zamanda. Verdikçe içinizde çoğalan bir duygu. Bazı insanları sevmek zor olabilir. Bu durumda o kişinin yaşadıkları ve hayatına bakıp empati yapmak onu sevmeyi kolaylaştırır. Ne kadar zor olsa da bunu yapabildiğinizde o kişi bu sevgiyi mutlaka hissedecek ve içindeki yara iyileşmeye başlayacaktır. 

Zaten insanların inançları da böyle oluşuyor. Sevince karşımızdaki kişi sevildiğini görüp ben sevilmeye layık biriyim diye inanıyor. Ama diğer açıdan kötü davranılan biri ise ben buna layık biriyim ben kötü biriyim diye düşünmeye başlar zamanla. Ve de bunu kanıtlayacak şekilde yaşar hayatını. Tam olarak nerede başlamıştır, nasıl bir etki-tepki ile oluşmuştur o inanç kim bilir ama buna inanmıştır bir kere. İşte bu durumdaki bir insana sevgi verildiğinde tam da bu oluşan yarası iyileşmeye niyetlenir. Yanılmış olabileceğini düşünüp içine döner. İlginç gelir başta ''Ben kötü biriyim bu yüzden sevilmem ama o beni seviyor, bu nasıl mümkün'' diye bir soru sorar kendine. Sonra da değişim başlar. Sevgi ile iyileşme başlar. 

Sevgi her yarayı iyileştirebilir. Önce kendini sonra herkesi sev. Yargısızca birbirimizi sevebildiğimizde, işte o zaman dünya çok daha güzel bir yer olacak. 







Share:

0 yorum:

Yorum Gönder