4 Oca 2019

BİR CUMARTESİ GÜNÜYDÜ

                            hayaller düşünceler





Bazı anlar olur. Böyle hiç bir şey yapmayı istemediğin, uyumak desen değil, yürümek hiç değil, konuşmak - anlatmak yok değil, miskince yatıp uzanmak yada okumak veya boş gözlerle pencereden dışarıyı izlemek... Yok yok bunların hiç biri değil. 

Belki şu olabilir. Bu gezegenden bir yolla uzaklaşıp uzaya, sonsuzluğa, bilinmezliğe doğru bir yolculuk. Her şeyin gizemini çözebilmek için kocaman bir adım. Evet şu an yapmak istediğim bu. Bu yüzden yola çıkıyorum :) 

Aslına bakarsanız ciddiyim. Gerçekten bilmek istiyorum. Ne yani siz merak etmiyor musunuz ? Bu sonsuzluk içinde küçücük bir gezegen üzerinde yaşıyoruz. Başka hayatlar başka dünyalar... The Contact filminde Eleanor'ın babasına başka gezegenleri sorduğunda aldığı cevap gibi. Sence koskoca evrende sadece dünyada hayat varsa bu korkunç bir yer israfı olmaz mıydı ? 

Ya da sadece dünyada bizler varsak sonsuz uzay neden sonsuz. Biz mi öyle algılıyoruz. Ya da öyle mi öğretildi. Kimse kalkıp da ölçmedi ki sonuçta. Bilimsel veriler diyoruz, okuyoruz inanıyoruz, hayal gücümüzü kullanıyoruz, teoriler, fikirler... Bazı bulgular var ve oyalanıyor muyuz acaba ? 

Neden olmasın? O kadar boş konularla ilgileniyoruz ki. Sistemin bizim beyinlerimizi oyalamak için yaptığı şeylerle ilgileniyoruz. Hayattan ve gerçekleri bilme hevesimizden uzaklaştıran, küçük cep dünyalarına bağımlı kılan ve her bilgiye ulaşabildiğimize internet çağında yaşadığımıza inandıran ama nerede magazinsel, tüketim psikolojisini arttıran ve zehirleyen konular varsa onlarla ilgilenirken buluyoruz kendimizi. Şiddet, tecavüz, çocuk istismarı, birine maddi manevi zarar vermek artık çok kolay hale geldi ve ilginçtir ki alıştık ve şaşırmıyoruz hiç bir olana artık. Medyatik yönlendirmeler, sistem içinde tutma çabaları gerçekten hayret verici. Toplumsal olarak farkına varmaya bile kafa yoramıyoruz ki. O kadar gereksiz konular - olaylar gerekliymiş gibi geliyor ki. 

İşte ömrümüz böyle geçip gidiyor. Yukarıdaki konularla dünya üzerinde yaşayan insanların çok küçük bir bölümü ilgileniyor. Biz daha önemli şeyler yapıyoruz. Siyasetle, iç yüzünü bilmediğimiz ve hiç anlayamayacağımız politik konularla, medyanın önümüze sunduğu ve önemli olduğunu iddia ettiği konularla besleniyoruz. Ha bir de magazin boyutumuz var ki sormayın. İnsanların hayatları ilişkileri o derece büyük haberler ki hepimiz pür dikkat takipteyiz. 

Bazen yazarken konuyu kaçırdığımı düşünüyorum. Ama anlatmak istediğimi bunları belirtmeden anlatamazdım. Biraz daha farkında olmalıyız. Ne bileyim. Dünyada ülkeler var. Her ülkenin çıkarları var. Ülkeler arası mühim olduğu medyaca verilen ve tümüyle gereksiz savaşlar ve altında yatan asıl mesele olan silah ticareti var. Ben artık olaya ülkeler, ırklar olarak da bakamıyorum. Hepimiz, bizler tüm canlılar olarak bakıyorum. Kadim uygarlıklarda gezegen savaşları birer efsane miydi bilemiyorum. Ama neyin gerekli olup olmadığının farkında olmalıyız. Bizi düşmanlaştırmalarına ve beyinlerimizi zehirlemelerine izin vermemeliyiz. Neden burada olduğumuzu öğrenmek için bilmek için çaba göstermeliyiz. 

Tekrar uzaya dönecek olursak :) Bir ünlü sözle bitirmek istiyorum yazımı. Demiş ki : 

''Dünya dışında yaşam olmadığını mı iddia ediyorsunuz ? Bu denizden bir tas su alıp da denizde başka canlı türlerinin yaşamadığını iddia etmeye benziyor.''



Mutlu hafta sonları... 



Share:

2 yorum: