11 Nis 2019

AFFETMEK ÜZERİNE

affetme

Bir puzzle tamamlamak gibi parçaları birleştirip bütünü görmek. Neyin neden yaşandığını bir kez sorgulamaya başladığımızda tamamlanmak üzere derin bir merak sarıyor ve sorgulamaya devam ediyoruz. Tamamladıkça haz duyup level atlıyoruz kendi durumumuzda. Çünkü aslında derinden biliyoruz biz sadece bir bedenden ibaret değiliz. Derinden biliyoruz ki rastgele diye bir şey yok. Müthiş bir plan, aklımızın bedensel boyutta idrak edemeyeceği kadar geniş bir sonsuzluk...

Aslında her birimiz kendi halimizde birer bulmaca gibiyken aynı zamanda tek ve bütün olan evrenin puzzleının birer küçük, küçücük parçalarıyız. Biz tamamlandıkça o da çözülüyor.

Bizim idrak etmemiz gereken anlamamız gereken birlik beraberlik ve sevgi. Enerji bulaşıcı ve içimizden çok az birilerinin bile enerjisi bir bütünün üyeleri olarak hepimizi yükseltebiliyor ya da tam tersi aşağı çekebiliyor. Bizler sevgi enerjisinde kaldıkça çevremizin nasıl etkilendiğini bir kez fark etsek, o andan sonra dünyadaki sevgisizlikten doğan tüm o savaşlar, polemik gündemleri, koltuk oyunları, makam yalanları, kumpaslar, toprak kavgaları, birbirine veya diğer canlılara zarar verenlerin bunları aslında sevgisizlikten ve bu enerjinin düşüklüğünden yaptığını anlayacağız.

Yargılamadan sevmek her zaman kolay olmuyor. Derin bir empati gerektiriyor. Anlamaya çalışırsak tüm kötülüklerin kaynağında yeteri kadar sevgi alamamışlık yatar. Bunun eksikliğini insanlar çevresine yansıtır. Sevilmediği için dikkat çekmeye çalışıp zarar vererek ya da sevilmek için fazla fedakarlık göstererek. Bazılarımız birbirimizden daha şanslı, daha dengeli yaşıyor sevgi enerjisini ve bunu yansıtıyor.

Birileri canınızı yakmış, kırmış, hatta size asla affetmem dediğiniz şeyler yaşatmış olabilir. Onları hiç böyle değerlendirmeyi denediniz mi ? Hiç sevgi problemi olduğunu ve aslında onun kendi parçasında tamamlamaya çalıştığı puzzle bölümünde sizin de bir parça yer aldığınızı düşündünüz mü ?

Affetmek demişken, bir ilişkiyi, olmuş olan bir olayı   - biten bir ilişki, anne baba ilişkileri, arkadaşlıklar -   yargılıyor ve hala olayı tüm detaylarıyla yaşıyorsak aklımızda bizim de puzzleımızda bir şeyler yerine oturmalı. Bizim de yargısız sevmekle ilgili öğrenmemiz gereken şeyler var demektir. Bu hem kendimizi yeterince sevmeyi içerir ki; olayları düşünüp aynı döngüleri çekmeyelim diye, hem de yargısızca karşımızdakinin de bir manevi yolda olduğunu ve belli öğretilerden geçtiğini anlamamızı içerir. Tıpkı bizim gibi. Daha geniş pencereden bakabilmeyi içerir.

Size burada size kötülük yapanları affedin, unutun diye tavsiye vermedim. Böyle bir tavsiyeye ihtiyacınız da yok zaten. Sadece biraz geri çekilip bakış açımızı genişletmemiz gerek. Zaten hayata daha geniş pencereden bakmayı alışkanlık haline getirirsek affetmemek gibi bir duygunun yükünün ağırlığını hissedip, gereksizliğini fark edeceğiz.

Pir Sultan Abdal'ın dediği gibi  '' Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu. ''  İnsan insanla ve yaşadıklarıyla büyüyüp gelişiyor. Baktığı pencere de zamanla yaşadıklarıyla büyüyor. Yeter ki görmek isteyelim. Yeter ki sevgi enerjisini büyütmek olsun amacımız. O zaman göreceğiz; önce kendi içimizdeki bulmacayı tamamlayacağız, sonra büyük bulmacanın tüm parçaları da yerine oturmuş olacak.











Share:

0 yorum:

Yorum Gönder