Bedenlerde can bulmuş yaşayan ruhlar var hayatta. Bir de coşkuyla yaşayan ve yaşatan, enerjisi dolup taşan devirlere, mekanlara yayılan ruhlar var. Onlar çok özeller. Bilge ruhlar.
Kim bilir kaç hayat yaşadılar nasıl öğrenimlerden geldiler ? Her devrin içinde o bilgelikleriyle sivrilebilen bize farklı bakış açılarını kendi devirlerindeki imkanlarla dahi göstermeyi başarabilmişler.
Mevlana, Şems, Aristoteles, Farabi, Ali Kuşçu, Albert Einstein, Nicola Tesla, Galileo Galilei, El-Bîrûnî, Isaac Newton, İbn-i Sina, Arşimet, Thomas Edison, Charles Darwin, Leonardo da Vinci, Picasso, Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, Stephen Hawking, Mustafa Kemal Atatürk... Sayamadığım bir çok özel ruh. Unutulmayacak bakış açılarını, fikirlerini, buluşlarını bizlerle paylaştı. Hala devam eden, hala konuşulan fikirler üretmeyi başardılar.
Bedende can bulmak marifet değil, bedenden ruhun enerjisini zaman ve mekan ötesine aştırmak asıl mesele. Tıpkı Nicola Tesla'nın dediği gibi enerji frekans yasalarıyla düşünürsek, onların her birinin frekansı kendi zamanlarında öyle fazlaydı ki dalga dalga yayıldı.
Elektriği keşfetmek, ampulu, telefonu, yer çekimini bulmak, matematik bilimindeki buluşlar, mimarideki özel hesaplamalarla dahice mimari fikirler ortaya çıkarmak, uçma merakı ve uçakların icatı, arabaların icatı, sanattaki matematik, bilimsel teoriler, savaşlardaki zekice hamleler ve bilime olan merak ve aşkla ortaya çıkarılan, insanlığa sunulan milyonlarca icat. Hala onların bilgeliklerinden yararlanıyoruz.
Özel ruhlar arasında özellikle Atatürk'ü anmasak olmaz. O bizim önderimiz olmakla kalmadı, bir çok milletin örnek aldığı naif ruh, korkusuz Türk olarak kahramanca tarihteki yerini aldı. Büyük kalbiyle tüm dünya çocuklarını kucaklayabildi. Düşmanların dahi hayranlığını kazanıp örnek aldığı biri oldu. Onun hakkında ders kitapları hazırlandı hayatı eğitimde işlenerek insanlara örnek olmayı hala sürdürebiliyor. Hala izinde yürüyen bizler onun ruhuna minnettarız. Ulu bir millet, onunla daha da yüceldi, onun ruhundaki yüksek bilgelikle medeniyet ve demokrasi devrimi gerçekleştirdi.
Bizim devrimizde de yaşıyor özel ruhlar. Evet belki keşfedecek bir çok şey keşfedildi. Teknoloji hızlı. Benzer yenilikler özel bilge kişilerce her an bulunup kayıtlara geçiyor. Ama bence devrimizin asıl keşfi, enerjimizle istediğimizi hayata geçirebildiğimiz, çekim yasasını uygulayabilme boyutuna ulaşmamız. Her birimizin birer ışık işçisi olduğunu boyut içine girdikçe daha çok farketmemiz ve hem kendi hayatımıza hem başkalarının hayatına bu şekilde dokunabilmemiz. Sevgi frekansı en yüksek enerji ve biz bu enerji ile önce kendimizi sonra tüm dünyayı değiştirebilecek potansiyel güce sahip özel ruhlarız.
Her birimiz özeliz. Tıpkı onlar gibi. Bu potansiyel güç biz istediğimizde aktif olmak üzere içimizde. Biz hazır olduğumuzda bu yüksek enerji ile istediğimiz güzellikleri ortaya çıkarabiliriz. Birimizin içindeki bu yüksek potansiyelin aktifleşmesi bile hayatta bir çok değişikliğe yol açabilir.
O özel ruhlar çözmüşler o zamanlardan. Bizler ise şimdi uygulayabilecek boyuttayız. Bunun farkına varıyoruz. Yazımı Şems'in o özel cümlesiyle bitireyim.
''Sen gönlün değişirse, dünya değişir''
0 yorum:
Yorum Gönder