Bir tırtılın kozasından kelebek olmak üzere çıkarken çektiği doğum ve ölüm sancılarını yaşıyoruz hep birlikte. Bu anın içindeyken sonumuzun kelebeğe benzeyeceğini hayal edemiyoruz tabi. Bu yüzden önce ölmesi gereken yanlarımızın ölüşünü izleyip ona üzülüyoruz. Henüz doğan yeni güzellikleri göremiyoruz. Hep böyle sürecek yada daha kötüsü olacak sanıyoruz.
Böyle sağlıkla ilgili, toplumsal, ekonomik, siyasi bir çok belirsizliğin yaşandığı dönemlerde olumlu düşünüp umutla beklemek elbette her zamankinden daha zor oluyor. Hatta tüm korkularımız yüzeye çıkıyor. Bizler iyi bakmak istesek de maalesef haber programları sanki anlaşmış gibi nerede kötü olaylar var sanki özellikle onları yayınlıyor. İnsana bu haberleri izledikten sonra hiç mi iyi bir şey olmuyor bu dünyada dedirtiyor.
Evet durum ve şartlar belirsiz ve umutsuz hissediyoruz. Bu toplumsal ve ortak bir durum. Öncelikle kabul edelim ki bizler böyle bir durumla başa çıkabilecek potansiyele sahip olmasaydık 2020 yılında var olan bizlere bu dönüşüm şansı verilmezdi. Kozadan çıktığı an bir kelebek için hayatının en güzel en umutlu anı oluyorsa bizim de bu sürecin sonundaki hediyemiz bu mutluluk ve huzur duygusu olacak. Astroloji de genel anlamda bunu söylüyor. Gezegenler boşuna dönmüyor, bizlerin boşuna yaşamadığı gibi.
Bazı zamanlarda olumlu olmak zordur evet. Hatta insanlar olumsuzluğu da yaşamalı, bir miktar gözyaşı da dökmeli ki temizlensin, aksın gitsin içinde birikenler. Üzülelim ama sonunun güzelliğini umut etmekten vazgeçmeyelim. Bizler içimizde bu geçişi yapabilecek gücü ve hatta daha ne güzel potansiyeller taşıyoruz. Ortaya çıkabilmeleri için böyle sıkışıp kalmamız gerekiyor belki de. Yüzmeyi öğrenmek için boğulma tehlikesi yaşamak gibi. Ama sonrası huzur. Akışa bırakmak. Ah bir geçebilsek o noktaya. Kozlarımızı atıp bir açsak kanatlarımızı. Zaman, sadece biraz sabır. Tünelin sonunda ışık var siz de görüyor musunuz?
0 yorum:
Yorum Gönder